Rüzgar ve Güneş Enerjisi, Küresel Enerji Talebinde Hızla Yükselişte
Londra merkezli Enerji Enstitüsü (EI) tarafından hazırlanan Dünya Enerji İstatistikleri Raporu’na göre, 2024 yılında rüzgar ve güneş enerjisi, toplam enerji talebinde 9 kat daha hızlı bir artış göstererek yüzde 16’ya ulaştı. Ancak, bu büyüme diğer enerji kaynaklarının artan talebini karşılamada yetersiz kaldı. Aynı dönemde fosil yakıtların kullanımı yüzde 1’in üzerinde artış gösterdi.
2024 yılında, dünya genelinde toplam enerji talebi yüzde 2 artarak 592 exajoule seviyesine yükseldi. Bu durum kömür, petrol, doğal gaz, yenilenebilir enerji, hidroelektrik ve nükleer enerji dahil tüm kaynakların rekor seviyelerde tüketildiğini gösterdi.
Elektrik talebi ise toplam enerji talebindeki büyümeyi yüzde 4 artışla geride bıraktı. Öte yandan, Çin, küresel ölçekte devreye alınan yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 56’sını tek başına sağladı. Ülke, güneş enerjisi kapasitesini 2 yıl içinde neredeyse iki katına çıkardı.
Küresel Doğal Gaz Talebi Arttı
EKonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinde ham petrol talebi sabit kalırken, OECD dışı ülkelerde petrol tüketimi yüzde 1 arttı. Çin’in ham petrol talebi ise yüzde 1,7 azaldı.
Geçtiğimiz yıl yaşanan düşüşün ardından gaz piyasalarının yeniden dengelenmesiyle küresel doğal gaz talebi yüzde 2,5 arttı. Raporda, yenilenebilir enerji kaynaklarının hızla yaygınlaşmasına rağmen küresel enerji talebinin daha da hızlı arttığı ve bu durumun global enerji dönüşümünün önündeki zorlukları gösterdiği belirtildi.
Enerji Enstitüsü Başkanı Andy Brown, verilerin küresel enerji dönüşümünü karmaşık bir şekilde yansıttığını dile getirdi. Brown, elektrifikasyonun hızla yaygınlaştığı gelişmekte olan ekonomilerde önemli bir ivme kazandığına dikkat çekerek, “Ancak, yenilenebilir enerji kullanımının genel talep artışının gerisinde kaldığını görmekteyiz. Bu durum, küresel enerji tüketimini iklim hedefleriyle uyumlu hale getirmenin zorluklarını vurguluyor.” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Enerji Enstitüsü Üst Yöneticisi (CEO) Nick Wayth ise nükleer ve hidroelektrik dahil tüm enerji kaynaklarının küresel talepteki artışa paralel olarak 2006’dan bu yana en yüksek tüketim seviyelerine ulaştığını belirtti.