TAMER ARDA ERŞİN
Hatay 2. İdare Mahkemesi; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Hatay Erzin’de yapılmak istenilen polipropilen tesisi için verdiği ÇED Olumlu raporunu iptal etti. Mahkeme; “Alanda literatürde 180 göçmen kuş türünün belirlendiği, ancak dava konusu ÇED raporunda toplamda (yerli kuşlar dahil) yaklaşık 53 kuş türünün yaşadığının rapor edildiği, proje alanının kuş göç yolu üzerinde olduğu değerlendirildiğinde yapılan değerlendirmenin yetersiz olduğu anlaşıldı” dedi.
Hatay Erzin’de Byport Petrol Ürünleri Terminal Hizmetleri Anonim Şirketi’nin yapacağı polipropilen tesisine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “ÇED olumlu” raporu verildi. Tesise karşı Hataylı çevreciler, “ÇED olumlu” raporunun iptali istemiyle dava açtı. Hatay 2. İdare Mahkemesi, tesisin etkileyeceği çevreyi bilirkişilerin incelemesini istedi. Bilirkişiler raporlarında ÇED’e ilişkin şu tespitlere yer verdi:
“ÇED raporunda sadece iki tür kurbağadan bahsediliyor. Oysa alanda dört çeşit kurbağa yaşıyor. Bu türlerin tehdit altında olup olmadığından bahsedilmiyor.
Erzin ve Dörtyol ilçelerinin sahil kısmında dağılış gösteren ve nesli tehdit altında bulunan ‘Sahil Kertenkelesi’ türünün yaşadığı ancak ÇED raporunda sahil kertenkelesinin ismi dışında hiçbir ifadeye yer verilmemiş. Nesli tehdit altında bulunan sürüngenlerin alanda faal olup olmadığı, alanda tespit edilen yuvaların ve oyukların bu türlere ait olup olmadıklarının ne şekilde tespit edildiği ve üreme dönemlerinde çalışmaya ara verilmesi önleminin uygulanması halinde bu türler açısından tehdit oluşup oluşmayacağı yönünden değerlendirilmesi gerekmekte.
ÇED raporunda, proje alanında hangi tür göçmen kuşlarının ve hangi tür kaplumbağa türlerinin neslinin tehdit altında bulunduğu ve bu türlerin projeden etkilenmemesi bakımından ne gibi önlemlerin alınması gerektiği tespit edilmeli.”
“GECE KURBAĞASI ACISINDAN DEĞERLENDİRME YOK”
Mahkeme, ÇED raporunun iptaline karar verirken, bilirkişi raporuna da atıfla Bakanlığın hazırladığı ÇED raporuna ilişkin şu tespitlerde bulundu:
“Gece kurbağasının ülkemizdeki popülasyonlarının son 20 yıl içerisinde birçok isim değiştirdiği buna karşın, daha önceki yıllarda da gece kurbağasının ‘Bufo viridis’ olarak kabul edildiği, bu nedenle BERN listelerinde ‘Bufo viridis’ olarak EK-2 listelerinde yer aldığı, bir kurbağanın adının değişmiş olmasının BERN sözleşmesinde olmayacağı anlamına gelmediği, ancak ÇED raporunda, Levant Su kurbağasının adına Ek-3 listesinde yer verilmişken, gece kurbağasının Bern Sözleşmesinde olmadığının belirtildiği, diğer taraftan dava konusu ÇED raporunda kurbağalar ile ilgili herhangi bir önleme yer verilmediği, açıklanan nedenler ile daha önceki raporda ifade edildiği gibi kurbağalar açısından yeterli bir değerlendirme yapılmadığı kanaatine varıldı.
(Nesli tehdit altında olan) Sahil kertenkelesi yuvalarının aktif olduğu, yavruların yuvaya girdiğinin gözlemlendiği, doğrudan bireyin yuvaya girişi gözlemlendikten sonra yuvası olduğunun tespit edildi.
Alanda literatürde 180 göçmen kuş türünün belirlendiği, ancak dava konusu ÇED raporunda toplamda (yerli kuşlar dahil) yaklaşık 53 kuş türünün yaşadığının rapor edildiği, proje alanının kuş göç yolu üzerinde olduğu değerlendirildiğinde yapılan değerlendirmenin yetersiz olduğu anlaşıldı.
“KUM KÖPEK BALIKLARININ ÜREME ALANI”
Yumurtalık Koyunun, kum köpek balıklarının yaşama alanı değil üreme bölgesi olduğu, her ne kadar tesisin kurulacağı alanın Yumurtalık Koyuna kuş uçuşu 37 km. uzaklıkta olduğu ifade edilse de, kum köpek balıklarının aktif yüzücü türler olduğu ve üreme alanına giderken yahut da üreme sonrasında proje alanındaki deniz sahilini kullanma potansiyellerinin mevcut olduğu, ayrıca, habitat benzerlikleri açısından, proje sahilini de üreme alanı olarak kullanma potansiyelinin çok yüksek olduğu, yumurtalık koyunun kum köpek balıklarının üreme bölgesi açısından dünyada 11. ve Türkiye de ise Boncuk Koyundan sonra 2. üreme bölgesi olduğu, anılan bölgenin gemi trafiğine yoğun olarak maruz kalması ve dolayısı ile gemilerin kirlilik unsuru sintine suyu taşımalarının, yabancı organizmaların bölgeye gelmesine ve dipfizör ile alana su deşarjı sırasında oluşacak sesin, bu canlıların strese girmelerine yol açacağının kuvvetli bir ihtimal olduğu, şeklinde değerlendirmelere yer verildiği görülmüştür.”
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay Erzin ilçesinde inşa edilmesi planlanan polipropilen plastik tesisi hakkında Hatay 2. İdare Mahkemesi verdiği ÇED raporunun iptal edilmesine ilişkin açıklama yaptı. Kaya, şunları söyledi:
“Bayport Petrol ürünlerinin yapmış olacağı, planlanan tesise ilişkin Hatay İdare Mahkemesi’ne açmış olduğumuz ÇED iptal davası olumlu sonuçlandı. Bölge o kadar hassas ve korunaklı bir alan ki, narenciye bahçeleri açısından çok önemli ve özellikli bir bölge.”
Kara, ÇED raporunda bilirkişilerin doğaya ilişkin tespitlerine yer verilmediğini vurgulayarak, “Yaptığımız bu itirazla, ekosistemi, deniz canlılarını, yaban hayatı korumak adına bu iptal kararı bizim için çok ayrıcalıklı. Polipropilen tesisini yapmak istemelerinde temel gaye, Türkiye’nin ithalata olan bağımlılığını azaltma hedefini koydular ancak polipropilen tesisindeki ham maddeler hep ithal edilmektedir. Bunu noktada biz soruyoruz, siz ÇED raporlarınızda ithalatı kısacağız, ülkenin ithalat bağımlılığını azaltacağız derken, bu tesislerde hammaddeyi yurt dışından getirecek olmanız, nasıl bir paradoksa hizmet ediyor” diye konuştu.